Depozito yönetim sistemi uygulamalarına dair yükümlülükleri, idari düzenlemeleri ve tedbirleri belirleyerek depozito yönetim sistemi altyapısının oluşturulmasına, uygulanmasına ve izlenmesine yönelik faaliyetler ile depozito yönetim sistemine yönelik tescil, yetkilendirme, izin ve onay işlemlerini gerçekleştirmek ve gerekli kontrolleri yapmak.
Tek yönlü boş içecek ambalajlarının geri dönüşüm oranlarının artması için Depozito Yönetim Sistemi uygulaması yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ambalajlar doğru yönetildiğinde tekrar hammadde olarak üretim sürecine dâhil edilebilecekken sahillerde, denizlerde, park ve bahçelerde, ormanlarda, yol kenarlarında ve birçok yerde rastgele atılmış olarak bulunmaktadır. Bu da insan ve çevre sağlığı için sorun yaratmaktadır. Ayrıca doğru yönetim modeli oluşturulmadığında ambalajlar diğer atıklarla karışarak ekonomik değerini kaybettiğinden geri dönüşüm hedeflerine ulaşılması zorlaşmaktadır.
Ülkemizde tek kullanımlık içecek ambalajları, geri dönüştürülebilir ambalaj atıkları içerisinde ağırlık bazında %5-10, hacim bazında ise -25 gibi önemli bir orana sahiptir. Atık kompozisyonu içinde yer alan değerlendirilebilir kaynakların en etkin şekilde geri kazanılması hem çevresel hem de ekonomik açıdan birçok fayda sağlamaktadır.
Depozito Yönetim Sistemi ile tüketiciler tarafından depozito ücreti ödenerek alınan tek kullanımlık ambalajlı ürünlerin tüketimleri sonrasında oluşan boş ambalajlar iade noktalarına teslim edildiğinde depozito bedeli iade edilmektedir. Bu sayede toplumun atık ayırma/toplama sistemlerine doğrudan katılımı ile vatandaşların çevre farkındalığı artmakta ve at-kurtul davranışlarının önüne geçilmektedir.
Ulusal çapta uygulanacak Depozito Yönetim Sistemi ile yıllık yaklaşık olarak 20 milyar adet tek kullanımlık içecek ambalajının temiz bir şekilde toplanıp, üst kalitede hammadde üretmek amacıyla geri dönüşüme gönderilmesi hedeflenmektedir. Sistem kapsamında tek kullanımlık içecek ambalajlarının diğer atıklara karışmadan temiz bir şekilde toplanarak etkin kaynak yönetiminin sağlanması, hammadde ithalatında ve birincil hammadde kullanımında azalma gerçekleşmesi ve çevre kirliliğinin azalması; iklim değişikliği, sıfır atık ve döngüsel ekonomi yaklaşımlarına önemli katkı sağlamaktadır.